Değerli Paydaşlarımız,
Dünya son yıllarda hızla değişiyor ve büyük dönüşümler geçiriyor. Jeopolitik güç dengelerinin kayması, ekonomik dalgalanmalar ve iklim değişikliği gibi faktörlerin belirsizliği artırdığını görüyoruz.
Teknolojik gelişmeler de küresel dengeleri yeniden şekillendiriyor. Yapay zekâ, otomasyon ve dijitalleşme, iş gücü piyasalarından finansal sistemlere kadar birçok alanda köklü değişikliklere yol açıyor. Ancak bu yeniliklerin getirdiği fırsatlarla birlikte veri egemenliği, siber güvenlik ve etik tartışmalar da hız kazanıyor.
Eski tarihlerde kaldığını düşündüğümüz savaşlar, ekonomik korumacılık, yüksek enflasyon, gıda/enerji krizleri gibi birçok olgu yeniden karşımıza çıkıyor. Özellikle küreselleşme, uzun yıllar boyunca “geri döndürülemez” bir süreç olarak görülmüştü. Ancak son yıllarda artan ticaret savaşları, ekonomik korumacılık ve milliyetçi politikaların yükselişi, şirketleri eski sınavlarıyla yeniden yüzleşmeye zorluyor.
2024 yılı dünya genelinde yaklaşık 70 ülkede gerçekleştirilen seçimlerle tarihe geçti. Bu süreçte, dünya nüfusunun neredeyse yarısı sandık başına giderek demokratik haklarını kullandı. Seçimler, sadece ulusal politikaları değil, aynı zamanda küresel ekonomik ve siyasi dengeleri de derinden etkiledi. Birçok ülkede seçmenler mevcut hükümetlere karşı tepkilerini sandıkta gösterirken bu durum, dünya genelinde politik ve ekonomik belirsizliklerin artmasına da neden oldu.
Özellikle ABD’de, Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın ikinci kez başkan seçilmesi, ABD’nin iç ve dış politikalarında önemli değişiklikler yaşanabileceğine işaret ediyor. Rusya’da ise Vladimir Putin oyların büyük çoğunluğunu alarak iktidarını pekiştirdi ve mevcut stratejilerine devam edeceğinin sinyalini verdi. Hindistan’da ise Narendra Modi üst üste üçüncü kez Başbakan seçilirken bu seçim, 1 milyondan fazla sandıkta gerçekleştirilen tarihin en büyük seçimi olarak kayıtlara geçti.
2024 yılındaki gelişmeler, Orta Doğu’da istikrarın ne denli kırılgan olduğunu da bir kez daha gözler önüne sererken, İsrail ve Filistin arasındaki Gazze savaşı sırasında yaşanan insani kriz, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Suriye’deki rejim değişikliği ise ülkenin geleceğine dair belirsizlikleri artırdı ve bölgedeki güç dengelerini daha da karmaşık hale getirdi.
2024, küresel ekonomi için toparlanma yılı olarak görülse de beklenen atılım yılı olamadı. OECD’ye göre dünya ekonomisi %3,2 büyüdü. ABD ekonomisi %2,8’lik büyümeyle dikkat çekerken, finansal piyasalardaki dalgalanmalar ve bankacılık krizleri ekonomik istikrarı zorladı. ABD Merkez Bankası Fed, enflasyona yönelik yukarı yönlü risklerin azalırken, istihdama ilişkin aşağı yönlü risklerin artığını belirterek, Eylül ayında 50 baz puanlık, Kasım ve Aralık aylarında ise 25 baz puanlık indirimlerle politika faizini %4,25-4,50 aralığına indirdi.
Ülkemizin en büyük ticari ortağı ve Polisan Holding’in de en büyük ihracat pazarı olan Avrupa Birliği (AB) uzun bir durgunluk döneminin ardından ılımlı bir büyüme yaşasa da Avro Bölgesi’nin 2024 yılında ekonomik büyümesi %0,8 olarak tahmin ediliyor. Almanya gibi önde gelen ekonomilerde yaşanan durgunluk ve enerji krizleri AB’nin genel performansını olumsuz etkilerken, Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji arzındaki belirsizlikler de bölgedeki ekonomik faaliyetleri sınırlamaya devam ediyor.
Öte yandan, 2024’te %5 büyüyen Çin’in küresel ekonomideki rolü ve geleceğe yönelik öngörülerdeki payı da giderek artıyor. Ekonomistler bu büyümenin sürdürülebilirliği konusuna temkinli yaklaşsa da dünyanın en kalabalık ülkesindeki ekonomik hareketler -diğer ülkelerin ekonomik faaliyetlerini doğrudan etkilediği içinÇin’e yönelik analizlerin sayısını da artırıyor.
2024, Türkiye ekonomisi için önemli dönüşüm ve dengelenme adımlarının atıldığı bir yıl oldu. Hükümet, yüksek enflasyonla mücadele ve ekonomik istikrar amacıyla sıkı para ve maliye politikaları uyguladı. Enflasyon, uzun bir zamandan sonra düşüş eğilimi gösterdi.
Türkiye’nin Gri Liste’den çıkması ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları, ülkenin ekonomi politikalarına duyulan güvenin arttığına işaret etti. Dış kaynak girişleri ve rezerv birikiminde de artış sağlandı.
Türkiye, 2024 yılının ilk dokuz ayında %3,2 oranında büyüyerek G20 ülkeleri arasında en güçlü performans gösteren ilk beş ekonomi arasına girmeyi başardı. Bu başarı, aynı zamanda kurumların değişen dünyaya uyum sağlama yetenekleriyle de doğrudan bir ilişki sergiliyor. Bu noktada, değişime uyum sağlama bilincine sahip olmak, değişim iradesi göstermek ve bu iradeyi hayata geçirmek ekonomik başarının anahtarı olarak öne çıkıyor.
60 yıllık yolculuğuna bir kimya şirketi olarak başlayan ve bu süreçte birçok sektörde Türkiye’nin en önemli gruplarından biri haline gelen Polisan Holding, ülkemizi uzun yıllardır küresel ölçekte gururla temsil ediyor.
Bu başarıda, Şirketimizin dönüşüm vizyonunun temel bir rol oynadığına inanıyoruz. Mehmet Emin Bitlis, 2017’de Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanlığına geldiğinde öncelikle faaliyet alanlarına odaklanma stratejisini uygulayarak yüksek performanslı, çevik ve sürdürülebilir bir şirket yapısı dizayn etmişti. Yaklaşık altı yıl süren bu büyük değişimin son halkası olarak da kurumsal yönetimi güçlendirmek adına yönetim kurulunda temsilcilerini görevlendirme kararını uygulamaya aldı.
2023 yılında, Polisan Holding’in kurucusu Bitlis Ailesi üyeleri, Yönetim Kurulu’ndaki görevlerini profesyonel yöneticilere devretti. Bu adımı, Şirket’in sürdürülebilir büyüme hedefleri açısından önemli bir kilometre taşı olarak görüyoruz.
Yönetim Kurulu olarak; proaktif risk yönetimi ile performans ve insan odaklı yaklaşımımızla sürdürülebilir ve kârlı büyümeye odaklandığımız bu 1,5 yıllık dönemde; fiziki savaşların, ticaret savaşlarının, doğal felaketlerin ve özellikle AB’deki ekonomik durgunluğun olumsuz etkilerine rağmen süreci başarılı bir şekilde yönettik.
Küresel ekonomik zorluklar ile bölgemizdeki değişken riskler karşısında kısa vadeli etkin stratejiler geliştirdik. Böylece, operasyonel riskleri minimize ederken sürdürülebilir büyümeye yönelik yatırım planlamalarımızı önceliklendirdik.
Kimya, boya, liman işletmeciliği ve gayrimenkul geliştirme alanlarında faaliyet gösteren Grup şirketlerimizin işletme sermayelerinde ve yatırım stratejilerinde hızlı ve sonuç getiren adımlar attık. Rusya-Ukrayna Savaşı ve Avrupa’daki resesyonun etkilerini titizlikle yönettik. Yüksek faiz ortamında finansman giderlerimizi kontrol altında tutarak şirketlerimizin bu zorlu dönemi güçlü bir şekilde atlatmasını sağladık.
Bitlis Ailesi’yle birlikte oluşturduğumuz yönetişim sisteminin verimliliğimize olumlu katkı sağladığını görmek memnuniyet verici oldu. Verimlilik ve sürdürülebilirliği odağına alan, risklere karşı hızlı karar alan ve kârlılık içinde büyüme stratejimizi 2025’te de devam ettirerek, Türkiye ekonomisine ve hissedarlarımıza değer katmak için cesur adımlar atmaya devam edeceğiz.
2025 yılında da ana odağımız mevcut faaliyetlerimizi daha verimli hale getirmek amacıyla teknolojilerimizi yenilemek ve kapasitemizi artırmak için planladığımız yatırımları hayata geçirmek olacak. Faaliyette bulunduğumuz tüm sektörlerde büyüme hedefliyoruz.
Bu doğrultuda, stratejik öneme sahip Kocaeli Dilovası Kampüsümüzdeki fiziki alanları, 2025 yılı ve sonrasında en verimli şekilde kullanmayı tasarlıyoruz. Fiziki alanların iyileştirilmesi, geliştirilmesi ve buradan elde edilebilecek geliri maksimize etmek amacıyla yeniden yapılandırmayı, Poliport ve Kimya Grubu’na sunmayı ve böylelikle bu alanlardan daha yüksek düzeyde fayda sağlamayı planlıyoruz.
İklim değişikliği ve doğal kaynakların tükenmeye yüz tutması, yeni nesil jeopolitik çatışmaların temel dinamiklerinden biri haline geldi. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Küresel Riskler Raporu’nda, iklim değişikliği insanlığın karşılaştığı en büyük riskler arasında yer almaya devam ediyor.
Enerji bağımsızlığı, gıda güvenliği ve su krizleri ülkelerin stratejik öncelikleri arasında giderek daha fazla yer alırken, küresel iş dünyası da çevresel sürdürülebilirlik ve enerji dönüşümü gibi alanlarda çalışmalarını sürdürüyor. Bu faktörler, küreselleşmenin geleceğine dair yeni bir sorgulama sürecini de beraberinde getiriyor.
Polisan Holding olarak konumumuzun getirdiği sorumluluğun bilinciyle yalnızca gerekliliklerimizi yerine getirmiyor, aynı zamanda daha büyük hedeflere ulaşmak için inisiyatif de alıyoruz. Geride bıraktığımız yıl, tüm operasyonlarımızı sürdürülebilir değer yaratma yaklaşımıyla elden geçirirken, sürdürülebilirlik yönetimimizi güçlendirmeye ve özellikle düşük karbonlu bir ekonomiye geçiş sürecini hızlandırmaya yönelik adımlar atmaya devam ettik.
Yıl boyunca yürüttüğümüz sürdürülebilirlik çalışmalarının, ulusal ve uluslararası kurumlar tarafından ödüllere layık görülmesi bizi gururlandırdı. Türkiye Kalite Derneği’nin (KalDer) düzenlediği 33. Kalite Kongresi’nde 2024 Sürdürülebilir Gelecek Ödülü’nü kazanırken, Avrupa Kimya Endüstrisi Konseyi (CEFIC) tarafından verilen 2024 Avrupa Responsible Care Ödülleri’nde karbon yönetimi, döngüsel ekonomi ve dijital çözümler alanlarında iki ödülün sahibi olduk.
Bu yıl, iş dünyasında en çok kullanılan kavramlar arasında yapay zekânın öne çıktığını gördük. Dijitalleşme, yapay zekâ, otomasyon ve makine öğrenmesi gibi geleceği şekillendiren teknolojiler iş süreçlerinde köklü değişikliklere yol açmakla birlikte, bu gelişmeler insan faktörünün hâlâ en değerli bileşen olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Stratejik İnsan Kaynağı Yönetimi’ni teknolojinin sunduğu fırsatlarla akıllıca birleştirebilen kurumlarda, sürdürülebilir büyüme ve finansal başarı da beraberinde geliyor.
Polisan Holding’in başarılarının arkasında da onu 60 yıldır geleceğe taşıyan çalışanları bulunuyor. Çalışma arkadaşlarımızın gelişimi, memnuniyeti ve refahı için 2024 yılında da mesleki ve kişisel gelişime yönelik birçok yeni uygulamayı hayata geçirdik. Başta dijital yetkinlikler olmak üzere, değişen dünyada çok daha çevik olmalarını destekleyecek becerileri elde etmelerine imkân sağlayan platformlar oluşturduk.
Polisan Holding Kurucusu Necmettin Bitlis’in “Her şey hayal etmekle başlar. Ancak bu da yetmez, hayallerinizi kafanızda tecessüm ettirebiliyorsanız, o işi gerçekleştirebilirsiniz.” sözü bugün Polisan’a yol göstermeye devam ediyor.
2024 yılı boyunca elde ettiğimiz tüm başarılar ve sergilediğimiz performans, bu vizyondan güç alarak belirlediğimiz stratejik kararların ve ortak bir hedefe kitlenmiş olan güçlü bir ekip çalışmasının sonucudur.
Gelecekte bizi pek çok yeni fırsat bekliyor; daha gidecek çok yolumuz, kazanılacak çok değerli başarılarımız ve ulaşmamız gereken pek çok hedefimiz var. İşte bu yolculukta en büyük desteğimiz ise siz değerli paydaşlarımızsınız.
Bizlere, bugüne kadar verdiğiniz destek ve duyduğunuz güven için tüm Polisan Holding Ailesi adına teşekkürlerimizi sunuyorum.
Saygılarımla,
Tayfun Bayazıt
Yönetim Kurulu Başkanı
Sitemizin işlemesini sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi almak için Polisan Holding Çerez Aydınlatma Metni'ni incelemenizi rica ederiz.